Blogda Ara

5.06.2008

BİR OYUN OYNUYORUZ...BAŞROLDE BEN, SEYİRCİSİ SEN...


Gece yarısı.
Bir başka anlamsız bu gece.Bİr başka saçma.
Bir kaç saat sonra anılar tekrar canlanacak.
Benimle birlikte sende yıldızımıza bakıyor olacaksın...
Gözlerinden bir kaç damla yaş süzülecek usulca gökyüzüne bakarken.
Anlatamadıkların, konuşamadıkların dökülecek gözyaşlarından.
Ne kadar uzansanda artık bana yetişemeyeceğini anlayacaksın.
İçine öyle bir oturacak bensizlik...
O uzaklar yeterince uzak olmayacak sana, bana uzak olamayacaksın istesende.
Susmaların yaralarını sarmadığını göreceksin.
Sonra öyle bir an gelecek ki,
Elin telefona gidecek ne kadar engel olmaya çalışsanda.
Parmakların unutmaya çabaladığın numaramı tuşlayacak.
Tam arama tuşuna basarken vazgeçeceksin.
Vazgeçmen gerektiğini kabulleneceksin.
Üç senedir böyle yaşıyorsun sen.Alışamadın mı hala.
Unutamadın mı yaşadıklarımızı?
Unutturamadın mı yaşadıklarını?
Sen...Canımı yakan sen,
Gözlerimin ışığını çalan, kalbimi başka sevdalara uğurlayan,
anlamsız sevda oyunlarıyla beni bir aşk yalanına sürükleyen sen.
Nerdeyim biliyormusun?
Kiminleyim?
Ne yapmaktayım?
Canım nasıl yanmakta?
Çaresizlik nasıl sarmakta bütün benliğimi?
...
Cevaplarımı istiyorsun???
...
Sensiz bir oyundayım.Oyun 3 kişilik.
Bir adam var yanımda tanımaya çabaladığım.
Bana bakarken içi titreyen biri.
Beni seviyor kaybettiğim gözlerimdeki ışığı onda görebiliyorum.
Öyle içten, öyle sıcak, öyle merhametli ki...
O bir "Baba".
Onun yanında mutlu olmalı insan, huzur bulmalı,
sevmelerin en güzelini yaşamaya çalışmalı.
...
Küçük bir kız çocuğu var bir de yanımda.
Minicik elleri, ufacık bir burnu, şirin mi şirin sarı lüle saçları var.
Bakmaya doyamazsın...sevmelere kıyamazsın.
...
Onlar
Oyunun "Baba ve Kızı".
Biri daha var oyunda.Oyunun başrol kahramanı.
Onlar kadar mutlu değil,
Sevmiyor onlar kadar hayatı, gülmeyi sevmiyor, yaşamayı sevmiyor,
sevmeyi sevmiyor.
O bir anne...benim.
...
Acımasız bir oyun oynadık, ve devam etmeli.
Seyirciliğini bil...
Uzak dur!...
Yaklaşma...

Hiç yorum yok: