Blogda Ara

20.08.2010

Senin İçin Yasak Dediler


Senin İçin Yasak Dediler
-YasakLar Çiğnenmek İçindir Dedim...
Senin İçin İmkansız ...Dediler
Önemli Olan İmkansızı Başarmak Dedim...
Senin İçin Olmaz Dediler
- Dünya da Olmayacak Şey Yok Dedim...
Senin İçin Zor Dediler.
- Kolay Olsaydı Değeri Olmazdı Dedim...
Onda Bulduğun Nedir ki Dediler.
Herkeste Arayıp Bulamadığım Dedim...
Senin için O Ne Dediler.
- Hayattaki Gülen Yüzüm Dedim...
Ona Öyle NasıL Bağlandın Dediler.
- Ben Değil O ''Bağladı'' Dedim...
Oda Senin Gibi Sevdimi Dediler.
- İşte Cevap Veremediğim Tek Şey Buydu...
Eğer Bunu Bilmiyorsan Vazgeç Dediler.
- ''Vazgececek oLsaydım Sevmezdim'' Dedim...

Can Yücel

29.07.2010

Seninle Olmanın En Güzel Yanı Ne Biliyormusun?



Seninle Olmanın En Güzel Yanı


“Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?

Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.

Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?

”Seni seviyorum” sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.

Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?

Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek…

Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.

Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?

Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana… Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek… Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.

Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?

Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak… Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.

Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?

Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.

Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?

Nereden bileceksin?

Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi… Isırmazdım dilimin ucunu… Özlemezdim seni yanımdayken.Kıskanmazdım.

Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda… Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda serhoş olmazdım.

Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize… Ve her kulaçta haykırırdım seni..

Ama sen hiç benimle olmadın ki…
YA AKLIN BAŞKA YERLERDEYDİ YA YÜREĞİN…”

Can YÜCEL

14.06.2010

Asık Olmadan Bir Düşün

Evinin seni içine sigdiramayacak kadar dar oldugunu fark edeceksin... Sokaga firlayacaksin... Sokaklar da dar gelecek... Tipki vücudunun yüregine dar geldigi gibi... Ne denizin mavisi açacak içini, ne piril piril gökyüzü... Kendini tasiyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksin... Birileri sana bir seyler anlatacak durmadan... "Önemli olan saglik." "Yasamak güzel." "Bos ver, her sey unutulur." Sen hiçbirini duymayacaksin... Göz yaslarindan etrafi göremez hale geleceksin... Ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarinda ölmek isteyecek kadar çok seveceksin... Hep ondan bahsetmek isteyeceksin... "Ölüme çare bulundu" ya da "Yarin kiyamet kopacakmis" ödeseler öbasini kaldirip Ne dedin?" diye sormayacaksin... Yalniz kalmak isteyeceksin... Hem de kalabaliklarin arasinda kaybolmak... Ikisi de yetmeyecek... Geçmişi düşüneceksin... Neredeyse dakika dakika... Ama kötüleri atlayarak... Onunla geçtigin yerlerden geçmek isteyeceksin... Gittigin yerlere gitmek... Bu sana hiç iyi gelmeyecek... Ama bile bile yapacaksin... Biri sana içindeki aciyi söküp atabilecegini söylese,kaçacaksin... Aslinda kurtulmak istedigin halde, o aciyi yasamak için direneceksin... Hayatinin geri kalanini onu düsünerek geçirmek isteyeceksin.... Aksini iddia edenlerden nefret edeceksin... Herkesi ona benzetip... Kimseyi onun yerine koyamayacaksin... Hiçbir sey oyalamayacak seni... Ilaçlara siginacaksin... Birkaç saat kafani bulandiran ama asla onu unutturmayan. Sadece bir müddet buzlu camin arkasindan seyrettiren... Bütün sarkilar sizin için yazilmis gibi gelecek... Bogazin dügümlenecek, dinleyemeyeceksin... Uyumak zor, uyanmak kolay olacak... Sabahi iple çekeceksin... Bazen de "Hiç günes dogmasa" diyeceksin... Ne geceler rahatlatacak seni ne gündüzler... Ölmeyi isteyip, ölemeyeceksin... Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önüne çikana sarilmak isteyeceksin Nafile... Düsüncesi bile tahammül edilmez gelecek... Rüyalar göreceksin, gerçek olmasini istedigin... Her siçrayarak uyandiginda onun adini söyledigini fark edeceksin... Telefonun çalmasini bekleyeceksin... Aramayacagini bile bile... Her çaldiginda yüregin agzina gelecek... Aglamakli konusacaksin arayanlarla... Yüregin burkulacak... Canin yanacak... Bir daha sevmemeye yemin edeceksin... Hayata dair hiçbir sey yapmak gelmeyecek içinden... Onun sesini bir kez daha duymak için yani tutusacaksin... Defalarca aradigi günlerin kiymetini bilmedigin için nefretedeceksin... Yasadigin sehri terk etmek isteyeceksin... Onunla hiçbir aninin olmadigi bir yerlere gidip yerlesmek... Ama bir umut... Onunla bir gün bir yerde karsilasma umudu... Bu umut seni gitmekten alikoyacak... Gel gitler içinde yasayacaksin... Buna yasamak denirse... Razi misin bütün bunlara...? Hazir misin sonunda ölüp ölüp dirilmeye...? O halde asik olabilirsin


12.06.2010

AYKIRI SOZCUKLER







(,,,,,,,,,GİDİŞİN BİR AMBULANSIN SİREN SESİ GİBİYDİ YOL VERMEKTEN BAŞKA ÇAREM YOKTU,,,,,,,,,,)
Bazen dur demek yetmez
Gidenin ardından
Giden mecbursa gitmeye
Ve ben mecbursam kalmaya
Ve hiçbir söz yetmez gideni durdurmaya...

......Gitmesini istemeden gönderdiklerin
Ve gel desende getiremediklerin
Olmadan mecbur kalırsın yaşamaya
Hayatın temel kuralıdır belki
Ama
Her şeye rağmen seven bırakmayandır...

***
Söylenecek başka bir şeyim yok artık..
Unutmak istemiyordum oysa, güzel kalan yaralar vardır çünkü...
...Limon kokulu yağmurlu kadınlar vardır.
Hiç unutmayan kadınlar vardır..
Herşeye rağmen yağmur kalan kadınlar vardır...
Ben iyiyim şimdi sen nasılsın?
***
" İbn-i Sina'ya:

- dünyada devası olmayan bir dert var mıdır? diye sorduklarında:
...
- derdin devasızı, iyinin kötüye muhtaç olmasıdır, cevabını vermiş."
***
Nokta koyduysan bir kere çevirmeyeceksin onu virgüle, ne şüphe kalmalı ne de tek bir soru işareti geriye...!!!
***

BEN Kim miyim ??.. Duymasını Bilene SES.. Çekmesini Bilene NEFES.. Gitmesini Bilene HEDEF'im.. Değerini Bilene SEDEF.. Yaşamasını Bilene HAYAT.. Sevmesini Bilene YÜREK.. Yüreğini Sunmasını Bilene KIYMET.. Savaşmasını Bilene ZAFER'im...

***

Aşk; topuklarından etine kadar işlemiş bir nasırdır, ya canın acıya acıya adım atacaksın, yada canını acıta acıta söküp atacaksın... Her iki yolda da, tek bir gerçek olacak; CANIN ÇOK AMA ÇOK ACIYACAK!!"

***

Bir insana zorla sevdiremezsin kendini ''BANA GÜVEN'' diyemezsin eğer kalbindeki yangını hissetmiyorsa ve aslında güvenmeden seviyorsa O'na bir tek söz söyleyebilirsin. SEN BİLİRSİN. . . !
***

Yeni bulduğun arkadaşları kaleme,eskileri silgiye vurma.Kalemin ucu kalbine batarsa,silginin yumuşak şevkatine muhtaç olursun...

***

Çok mu şey istedik acaba hayattan.? Hiç mi haketmedik sıcak bir sarıLmayı.? Hep yanLış kişiLer için mi akmaLıydı gözyaşLarı.?
***

BiR ŞeReFsizE iNat SusuyorSam,oNa VerDiğiM En qüZeL cevap Bu oLsa qerek.. UNUTMA ihanetin zevki çoksa,,, aFFı yokTuR..


***

Bir bavul dolusu cümle var defterimde. Yara bandı tutmayacak kadar derin tümcelerim. Sen yollarına yirmi dokuz harfle acı döşeyen birine, "Yara"değilde, "Yâr" diyebilir misin?..Sunay Akın
***

Aşk kaçmaktan çok kovalamayı sever,
Görmekten çok özlemeyi,
Dokunmaktan çok düşlemeyi,
Ve aşk öyle haindir ki,
Nerde imkansız varsa onu sever
***

Kimi seversen sev, nasıl seversen sev, unutmaki
bilinmeyecek değerin. Ne yaptığın ya da nasıl yaptığın
değil,yapamadıklarınla sorgulanacak, suçlanacaksın...Yıllarca döktüğün
gözyaşına bakmadan, belki “bir an yaşadığın tebessüm” batacak birilerine,
nasıllar sorulmadan, nedenlerle yargılanacak,ağlayacaksın!
ağlamak istemiyorsan; Kimsede... MÜEBBET KALMAYACAKSIN.....
***
ben en son güvenimi beni yarı yolda bırakanda bıraktım.
tahammülsüzüm
.
samimiyetler sahte geliyor artık
ne insana , ne de insan görünümlü
olanlara inanıyorum ..
bakıyorum ,
seçiyorum ,
gülüyorum ,
geçiyorum ,


***
Tırnak etten kopar ama sadece et acır…Ve biliyor musun? Can hem tırnak kopunca acır hem de yerine yenisi gelirken...
***
Aşk ağır yükler bindirdi omzuma.
Ne taşımaya''GÜCÜM''var,ne de atmaya''CESARETİM''..Çığlıklar arasında sağır ve de dilsizim..
Ne duyup anlatmaya isteğim var, ne de konuşup anlatmaya mecalim…
Aşk diye birşey yaşıyorum.
......Ne''TEK''taraflı demeye dilim var...
.....................Ne de''KARŞILIKLI''olduğuna ispatım..
Sessizce bekliyorum ama Ne daha fazla beklemeye''SABRIM''var.. Ne de boşver diyecek ''YÜREĞİM''...

***
"Yalnızca bir düşünceden ibaretken, yolculuk önemlidir. Yolculuk başladığında ise yoldur önemli olan.. Ulaştığın yer mi daha değerlidir, bıraktığın yer mi? Yoksa yalnızca sen mi değerlisin? Bir yere anlamını veren insansa eğer, sen neredeysen, orası değerlidir."

***

Bir gönlü mü kırdın,ağlamalısın. Hele özür dilemesini bilmiyorsan,senden dost olmaz,senden yaren olmaz.Ya
incittiğin,kırdığın gönlü Allah seviyorsa,Resulullah seviyorsa... Hatta
arz-u sema dahi seviyorsa..Nerden bileceksin? Bilmiyorsun..Bilseydin ödün kopardı dokunmaktan...( MEVLANA )

***

‎"yanıtsız kalabilir mi ten ?
iyi niyetle sorulmuş bir soruyken aşk

sorusuz kalabilir mi aşk ?
...kötü niyetle sunulmuş bir yanıtken ten
...
cevap veriyorum:
ten nedir aşk varken ?Küçük İskender

***

Hayır sus! Gitmeni anlarım ama sus.
Bahanelerini cüzdanına kaldır..
"Gitmek ...zorundayım"la başLayan cümlelerini ağzının içine topla...
Küçükken öğrenememişsin...
''Ağzında yalan varken konuşma...!

Özdemir Asaf ‎...

***

Madem oyun oynuyorduk...
Hazır sen bu kadar kaptırmışken rolüne kendini...
Perdeler kapanmadan son bir kez,
Hayran bıraksaydın beni kendine...
Öyle ki bende alkışlarla uğurlasaydım seni...
JABO
***

Her zorluğun sonunda doğan bir ışık vardır. Eğer elleriniz diken yaralarıyla kan revan içinde kaldıysa, güle dokunmanıza çok az kalmış demektir.” Mevlâna

***
'Aşığım sana' cümlesinin sonundaki 'a' harfi terk etti seni. O da üzülmüyor gittiğine, Sen hala 'Aşığım San' beni...
Aziz NESİN

***
''Ne çocuklar gördüm ben kolları kopmuş, bacakları parçalanmış. Ama hiç biri ruhu gitmişler kadar olamaz çünkü onun için protez yoktur.''

***
İyiydik ama biraz da yangındık hatta çokça yanılmıştık.. Sancılıydık dibine kadar fakat bu bir doğum müjdesi değildi.! Bu, elimizde kalan son nefesin atar damarlarımızdan derin derin çekmesiydi ruhumuzu.. iyiyim demek neye yarardı ki ama böyle söylemek zorundaydık, Olmasaydı \'lar olmayaydı da, ben de seninle dolmasaydım ve solmasaydım.!! Solmak bir şey değil soluksuz bıraktın beni ey yar..!!

***

"Uyurken saydığım koyunların hepsini sana adak olarak kestim. Endişeli ters bir rüyasın. Bunu aşka yor, meşke yor, sana yor, bana yor ki;herkes beni sana tabir sansın.."
endişeli bir rüya yorumu..

***

Ne GİDENLER Derdimdir, Ne GELENLER Çaremdir! Gelen Bir şey KATMAZ, Giden Bir şey EKSiLTMEZ. GEL Ya da GELME Artık Hiç Farketmez!

***
Baktım hayatın tadını çıkaramıyorum; tadını kaçıranları hayatımdan ÇIKARDIM....

***
Mevlâna Celâleddin-i Rûmî
“Susmalıyım belkide. Kefenleyip tüm kelimeleri, cümleleri, öylece mısraları gömmeliyim. Ne sahibim bu yerde nede kiracı, Sadece bir ömürlük misafirim ben. Yüreğimiz kıymet bilene emanet...”

***





***

21.01.2010

AŞK;


Topuklarından etine kadar işlemiş bir nasırdır,
Ya canın acıya acıya adım atacaksın,
Ya da canını acıta acıta söküp atacaksın.
Her iki yolda da tek bir gerçek olacak;
CANIN ÇOK AMA ÇOK ACIYACAK...!!!

7.01.2010

HAYAL KIRIKLIKLARIMIZ

Hepimizin hayatında hayal kırıklıkları vardır... Yaşadığımız büyük hayal kırıklıkları... O korkunç gerçekle yüzleştiğimiz anlar… En çok da ilişkilerimizde yaşadığımız hayal kırıklıkları acıtır canımızı…

Ulaşmaya çalıştığın şeyin aslında o şey olmadığını, yıllarını boşa verdiğini anlamak gibi...

Bir şarkıyı söylerken bi...rden artık o şarkıyı kimsenin hatırlamadığını anlamak gibi...

Hayaline dokunup..Onunla olamamak gibi

Bir gece uyanıp yanındakine tüylerin ürpererek bakmak gibi...

Ya da sen ona çok alıştığını farkettiğinde onun 'büyü bitti' demesi gibi...

Bir adım atabilsen herşey değişeceğini çözdüğün anda artık yürüyemediğini anlamak gibi...

Aniden herkesin içinde birine aşık olduğunu belli eden bir laf ettiğinde herkesle birlikte onunda gülmesi gibi...

Ya da hayatının aşkının gözünün ucunda bir damla olarak durması gibi..

Aşık olduğuna pişman olmak ama bir türlü tüketememek gibi...

Ya da yıllardır baktığın aynanın camının kırık olduğunu anlamak gibi...

Onurlu bir hayat yaşayım derken, bütün eğlenceyi kaçırdığını görmek gibi...

Ya da, onunla konuşmak için can atarken msn'de seni blokladığını anlamak gibi...

Kucağındaki kedinin aslında oyuncak olduğunu anlamak gibi...

Gece rüyada tuvalete gittiğini sanırken aslında uykuda yatağı ıslattığını anlamak gibi...

Yıllar aynı devam ediyor derken, elini attığında yüzünde kırışıklıkların varlığını hissedip yaşlandığını anlamak gibi...

Yediğin kuru ekmek içinde en sevdiğin şeyin olduğunu hayal ederken birinin ekmeğinin içinin boş olduğunu söylemesi gibi…

Kimseye kendini anlatamadığın için acı çekerken, kendimi anlatmak zorunda olduğum bu insanların yanında işim ne demek gibi...

Ya da için kan ağlarken gülmeye çalıştığın için aslında hiç üzülmediğini düşünmeleri gibi...

Tatlı uykunda tatlı yerlerde gezinirken karanlık bir odada yapayalnız uyanmak gibi...

Çok şey hissettiğin birinin ardından koşup yetişmeye çalışırken tam yetiştim dediğin anda onun başkasına sarıldığını görmek gibi...

Ya da başını çevirdiğinde hiç kimsenin seni dinlemediğini anlamak gibi...

Sevdiğin adamla konuşabilmek için onu aradığında telefonun hep meşgul çalması ve onun başka biriyle konuşarak mutlu olduğunu anlamak gibi...

Ya da hayatını verdiğin kişinin senin yüzüne gülerken aslında seni o anda aldattığını dakika dakika saniye saniye öğrenip yıkılmak gibi...

Bazı sabahlar uyandığında hala bazı şeyleri unutmamış ve aşamamış olduğunu anlamak gibi...

Ya da aldattığın kişinin, çaresiz sandığın ve ona istediğini yapabileceğinden emin olarak eve girdiğinde artık evde olmadığını anlamak gibi...

Ve yine unuttum sandım dediğin anda bir şeyin sana onu hatırlatması gibi...

Ya da cok sevdiğin hayranı olduğun bir şarkıcının konserine bilet alıp gittiğinde aslında konserin önceki gün olduğunu öğrenmek gibi...

Yıllarca beklediğin kişinin hiç gelmeyeceğinden emin olduğun an gibi...

Ya da eskiden çok üzgün ve kırgın gittiğin evine yıllar sonra ayakta ve dimdik gittiğinde artık bunu göstereceğin annen ve babanın olmadığını anladığın an gibi...

Çok yaşamak istediğin bir ilişkinin boğazında bir düğüm olarak kalması gibi...

alıntı

BİR FOTOĞRAFA

Karşımdasın işte...
Bana bakmasan da oradasın, görüyorum seni.
Ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim.
Kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbası oldu yüreğim.
Tıkandığım o an,
Elimi nereye koyacağımı şaşırdığım o an işte,
Aklımdan o kadar çok şey geçti ki takip edemedim.
Ellerim boşlukta, ben darda kaldım....
Ellerim buz gibi, ben harda kaldım.
Bir senfoni vardı kulağımda çalınan,
bitti artık hepsi...

Köşeme çekildim, hani hep kaldığım köşeme.
Bakış açım belli oldu yine.
Geride kalan, ardından bakar gidenlerin.
Bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim.
Dağlara çarptım her esişimde.
Yollara küfrettim her gidişinde.

Demiştim sana hatırlarsan:
“Önemli olan ‘zamana bırakmak’ değil,
‘zamanla bırakmamak’tir..”
Şimdi bana, geçen o zamanın
Unutulmaz sancısı kalır

Gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim?
Sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim...

NAZIM HİKMET