1- ergenekon diye bir gizli örgüt varmış
2- bu örgüt natonun avrupada oluşturduğu gladio'nun türkiye ayağıymış
3- italyadaki temiz eller operasyonu gibi operasyonlarla avrupadaki gladio dağıtılmış, ama türkiyedeki temizlenememiş
4- bu örgüt türkiyedeki bazı aydınları öldürerek darbeye uygun ortam sağlamaya çalışıyormuş
5- örgütün asker kanadı uygun ortamı bulduğunda darbeyi yapıverecekmiş
1- ergenekon bir gizli örgütün değil bu milletin büyük destanının adıdır!
2- örgüt eğer natonun cia eliyle kurduğu bir örgüt ise neden abd örgütün dağıtılmasını istemektedir?
3- madem abd bağlantılıdır neden örgüt üyesi oldukları ileri sürülerek tutuklananlar hep abd karşıtı isimlerdir?
4- neden sözde örgütün dağıtılması operasyonuna cia bağlantısı abd mahkemelerince ortaya konulan fet boy slim hazretlerinin gazeteleri ve yandaşları bu kadar büyük destek vermektedirler?
5- cia bağlantılı tu kaka pis örgüt bu kadar kötü ise cia bağlantılı fet boy slim hazretlerinin örgütü de aynı bok değil midir?
6- yarın onların darbe yapmayacağının garantisini bize yine abd mi verecektir?
7- fet boy türkiyeye ne zaman dönecektir? dönecek midir? ahirette de peygamberin şefaati yerine kendisine cia şefleri mi kefil olacaktır? yoksa orada da youtubeu kullanarak bir takım fesat saçma planları mı vardır? orada kime şantaj yapmayı planlamaktadır?
özünde olagelen şey, abd, ab ve nato prangasında daha fazla yaşayamayacağını anlayan Türk devletinin -aynen milli takım gibi- bir geri dönüş manevrasıdır. bu geri dönüşün adı da, abd tarafından "ergenekon" olarak seçilmiştir. geri dönüşün sinyalleri uzun amandır verilmektedir. hüseyin kıvrıkoğlu'nun genelkurmay başkanlığı dönemi bu anlamda incelenmelidir.
ayrıca eşref bitlis ve necip hablemitoğlu cinayetleri de bu açıdan önemlidir.
yine de en önemlisi eski mgk genel sekreteri tuner kılınç paşanın "avrasya" açılımıdır.
bu açılıma ve geri dönüş manevrasına sahip çıkarak siyaset arenasında dillendiren siyasi parti bilindiği gibi işçi partisi olmuştur.
medya ayağını ise attila ilhan ve arslan bulut gibi saygıdeğer insanlar temsil etmişlerdir. hablemitoğlu'nun kitapları, demeçleri e diğer çalışmaları bu bakımdan çok önemlidir.
yani gerçek şudur: Türkiye natoyu sorgulamakta ve abd nin dostu değil düşmanı olduğunu görmektedir. hatta bunu dillendirmekten çekinmemektedir.
org. büyükanıtın geçen yıl abd'de şubat ayında yaptığı konuşmalar ve aynı gün genelkurmay resmi internet sitesine konulan putin'in almanyada yaptığı ve "tek kutuplu dünyaya karşıyız" mealindeki söylemini içeren konuşması, açık bir düşmanlığını görüyorum restidir.
nisan ayındaki mitingler ve e-muhtıra halk ile ordunun bir arada, bir abd projesi olan akp'ye ve doğallıkla abd'ye karşı bir dikleniştir.
bu aşamada geçen yıl sarem de yapılan konferansta büyükanıt tarafından söylenenler de açık bir meydan okuyuş olmuştur.
özellikle "karanlık savaş" ile ilgili sözleri, abd'nin terörist bir devlet olduğunun altını çizmiştir.
türkiye abd ile her türlü savaşı yapabileceğini bilmektedir ancak nükller savaş ihtimali can sıkıcıdır.
bu nedenle pakistan ile bir takım nükleer ilişkiler geliştirilmiş, epey miktarda nükleer silah ya da malzeme alınmış olmalıdır. bunun için şu isimleri googledan araştırabilirsiniz: melek can dickerson, sibel edmonds.
ayrıca ulus anafartalarda meydana gelen canlı bomba olayında asıl hedef, idef silah fuarına gelmiş olan pakistanlı subaylar olmalıdır. bunlardan biri ölmüş diğer dördü yaralanmışlardır.
bu olaydan iki hafta önce trabzonda bir küçük uçak düşmüş ve içinden biri pakistanlı emekli general, diğeri ingiliz silah simsarı ölü olarak çıkmışlardır. her ikisinin da ismi nükleer silah kaçakçılığı işi ile anılmaktadır.
türkiyenin elinin git gide güçlendiğini gören abd pkk'yı daha etkin kullanmaya başlamış ve üzerimize salmaya devam etmiştir.
bu arada yapılan seçimler hile ve desise ile ayrıca halkımızın bir bölümünün çıkar tapıcılığı nedeni ile akp tarafından kazanılmıştır.
bunu önceden gören genelkurmay, akp'ye zorla da olsa iran ile bir doğalgaz anlaşması yaptırmış, muhtemel bir savaşta enerji ihtiyacını gidermenin yolunu da böylelikle bulmuştur.
ancak 5 kasım itibarıyla erdoğan hükümeti tamamen milliliğini yitirmiş ve abd'ye teslim olmuş ve ordu ile akp arasındaki ipler tamamen kopmuş bulunmaktadır.
ergenekon operasyonu işte burada hız ve şiddet artırarak ülkenin batılı emperyalist güçlerin oyuncağı olmasından rahatsız olan "doğucu" yani geri dönüşçü aydınlarının üzerine çullanmaya başlamıştır.
işin özü türkiye fet boy slim ve akp tarafından alenen abd'ye satılmıştır.
bugün olanlar, yani parti kapatma ve ergenekon davaları gerçekten birbirlerinin rövanşıdır.
ONLAR DEĞİL BİZ KAZANACAĞIZ!
ALINTI...
Blogda Ara
9.07.2008
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder