Blogda Ara

12.07.2008

Ermenileşen Türkler, İkiciler ve İki Türkiye - Oktay Yıldırım

25/1/2007

Hiç kimsenin tam olarak ne olduğunu anlayabildiğini sanmıyorum, şimşek hızıyla yaşandı bütün gelişmeler.

Olayın üzerinden henüz birkaç gün geçmesine rağmen akıllarda kalanlar şunlar;

Beyaz bereli,

Milliyetçi,

Koşarak uzaklaştı,

Hepimiz Ermeniyiz,

Katil devlet,

Katil 301,

Beyaz güvercin,

Tek elden basılmış pankartlar,

Ve kalabalık insan seli.

Başka bir şey hatırlayan var mı?

Hatırlayamazsınız çünkü önümüze konulan bu.

Çok merak ediyorum o kalabalıktan kaç kişi Hrant Dink'in yazdığı yazıları okumuştu, kaç kişi bölücü başı ile aynı internet sayfasında yazdığını biliyordu( kalabalık içindeki profesyonel slogan grubu hariç), kaç kişi 301. madde'nin ne içerdiğini biliyordu?

Yukarıda saydığım hatırlananların, zihinlerde yarattığı travmaya yapılan ilk yardım ise gazete köşelerinden ve bazı televizyon programlarından Kürt milliyetçiliği ve Ermeni ırkçılığının, demokrasi kılığındaki sargı bezleri ile yapılıyordu.

Ermeniyim diyebilmek, demokrat ve hümanist olabilmenin ön şartı haline getirilmişti bir anda ve cinayeti kınamanın olmazsa olmazı olmuştu bir gecede.

Aksi, yani ben Türk'üm demek cinayeti onaylamak, azmettirmek ve hatta bizatihi cinayeti işlemiş olmakla eş anlamlı bir hale gelmişti.

Birileri, Türkleri açıkça ve yasal olarak ötekileştiriyordu, oysa Hrant Dink Ermeni olduğu için öldürülmemişti veya onu eleştirenler Ermeni olduğu için yapmamıştı bunu.

Üstelik onu eleştirenler asla onun veya bir başkasının öldürülmesini istememişlerdi.

Hiçbir aklı başında insan veya hiçbir vatansever bunu istemez. Hrant Dink'i çok sevdikleri için değil, ölümünün ülkelerine vereceği zararı bildikleri için.

Hrant Dink'in Ermeniliğinin bu olayın hiçbir tarafında yeri yoktu, Konu Hrant Dink'in cüretkâr ve hakaret dolu yazıları idi.

Bu anlamda; “Hepimiz Ermeniyiz” sloganları doğal olarak hepimiz aynı hakaretleri yapıyoruz olmalıydı, “Türk kanı zehirlidir” diye pankartlar olmalıydı ama yoktu. Oysa Hrant Dink “ben Ermeniyim” dememişti ki.

Bir ikicilik başlatılmıştı bir anda Türksün ya da Ermenisin ikiciliği. Türk'sen ırkçısın, Ermeniysen hümanist ve demokrat.

Türk dışında her şey ol, haklı olursun ama Türk olma.

Yeni bir sayfa açıldı.

Ne sayfası açıldı?

İkicilerin istediği, ikinci Türkiye sayfası.

Kaç tane Türkiye var ki?

Birkaç tane olacak bu gidişle ama adı Türkiye olarak kalır mı bilemem?

Önce önümüze konulan resimde ki Türkiye'ye bir bakalım;

Bir televizyon programında konuşan Murat Belge vatan için ölünmesi gerektiğinin gençlere aşılanmasının zararlarından bahisle bu konunun incelenmesi gerektiğini ve bu aşılamanın ölüm kavramını kabul edilebilir kıldığını anlatıyor.

Ne anladım?

Şunu; ölüm vatan için bile olsa kötü bir şeydir.

Yani ne yapacağız?

Vatan için bile öldürmeyecek veya ölmeyeceğiz.

Niye?

Ölüm kötü.

Bir köpek bile yuvası için savaşmaz mı, hatta gerekirse ölmez mi?

Olsun boş ver, ölüm kötü, aydınlar öyle dedi.

Sonra.

Köşesinde bu konuyu işleyen Birant şehit cenazelerine gösterilen hassasiyetin buna da gösterilerek Genel Kurmay başkanının, Cumhurbaşkanının ve Başbakanın cenazeye gelmesi gerektiğini yazıyor.

"Sen hiç şehit cenazesine gittin mi Birant Efendi veya bir şehit için bir tek laf ettin mi?" diye soran yok.

Barlas'ın köşe yazısında yayınladığı İlter Türkmen'in istekleri ise şöyle;

Irak'a kesinlikle girmeyin

Ermenistan sınırını açın, sınır kapısına da Hrant Dink adını verin

301. maddeyi derhal değiştirin,

Vakıflar yasası ilk haliyle çıksın,

Heybeliada ruhban okulunu açın,

Hepsi bu kadar.

Sanıldığı kadar fazla istek yok.

Mesela Anıtkabiri yakın demiyor.

Türk bayrağının biçimini değiştirelim de demiyor.

Yok, canım İstiklal marşı için de bir şey dememiş.

Demokrasi istiyor milletim demokrasi, ağzımızdan burnumuzdan gelinceye kadar, tıksırıncaya kadar demokrasi istiyor.

Demokrasi?

Anlatayım;

Bir adam düşünün karısı tarafından aldatılıyor. Aldatıldığından şüphelenen adam karısını izlemeye başlıyor ve evdeki bilgisayarından başka bir bilgisayara paralel hat çekerek karısının başka bir adamın karşısında ve kamera önünde soyunmasını, birbirlerine yazdıkları erotik içerikli mesajları tespit ediyor ve mahkemeye başvuruyor.

Sonra,

sonra karısı da adamı mahkemeye veriyor.

Neden mi?

Özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği gerekçesi ile.

Demokrasi!

Başka;

Kimse Türk'üm demesin,

Kimse millete hakaret edenleri eleştirmesin, maazallah biri çıkıp öldürür filan.

Kimse yakılan bayraklara, ulu orta açılan terörist resimlerine ses çıkarmasın.

Asker operasyon yapmasın.

Memleket birkaç parçaya bölünüp yeraltı zenginlikleri de belediye başkanı hazretlerinin kullanımlarına sunulsun.

Ayrıca Avrupalı olmak için de ne gerekiyorsa yapalım.

Bu resim ikinci Türkiye çığırtkanlarının laf salatası ile milletin önüne koydukları resim.

Ya diğeri.

Diğeri,

Benim ülkem.

Benim arkadaşlarımın uğrunda can verdiği Türkiye.

Onu da anlatayım;

Türkiye Cumhuriyeti adını taşır.

Sınırları Misak-ı Milli ile belirlenmiştir.

Bayrağı, Kırmızı zemin üzerine beyaz ay yıldızdır.

Milli marşı; İstiklal marşıdır.

Atatürk'ün tam bağımsızlık tarifini düstur edinmiştir.

2215 yıllık bir ordusu vardır.

Türklerin ve kendini Türk hissedenlerin ülkesidir. Bu Türklük bir hissetme ve aidiyet meselesidir.( Bu açıklamayı kendini entelektüel zanneden dangalaklar için yazdım)

Ülkenin gerçek sahipleri tarafından hazırlanan yasalara ve Türk ulusunun kutsallarına el ve dil uzatılmadığı müddetçe farklı uluslardan insanlar barış içinde yaşayabilir ve Türk ulusu da onların kutsallarına aynı saygıyı gösterir.

Hiçbir devletin mandası ve himayesi olmayı kabul etmediği gibi hiçbir hal ve şart altında ne topraklarından ve ne de bağımsızlığından taviz vermez.

Yasalarla yönetilir. Ve yöneticileri de bu yasalara hesap verirler.

Tüm dinler özgürce yaşanabilir.

Ağrı'da bir kardeşi öldüğünde, İzmir'dekinin canı yanar.

Ve asla kendisini aldatan karısını izlediği için kocanın dava edilebileceği kadar Avrupalı veya sözüm ona demokrat değildir, zira aile bu ulusun kutsallarından biridir.

Sanırım benim Türkiyem Aydınların(?) Türkiye'si ile aynı değil.

O halde?

Ben Demokrat değilim.

Ben Hümanist değilim.

Ben Ermeni de değilim zaten.

Ben Hrant'da değilim.

Ben Kemalist'im.

Ben Türk'üm.

Ben Türk Milliyetçisiyim.

Ben Mehmet'im.

Mehmetçiğim.

Bu cinayeti işleyenler kadar bu cinayeti kullanarak şantaj yapanları, bu cinayet üzerinden politika üretenleri, ikicileri, ikinci cumhuriyetçileri, Ermeniyim, Hrant'ım diyen ama Türk'üm, Kadir'im diyemeyenleri onlar gibi konunun dışına taşmadan, başka şeyleri gündeme taşımadan buradan kınayacak kadar, yani onların olamadığı kadar medeni ve demokratım.
"VARLIĞIM TÜRK VARLIĞIMA ARMAĞAN OLSUN
Oktay YILDIRIM

Hiç yorum yok: