Blogda Ara

28.06.2008

BEN ATATÜRKÇÜ DEĞİLİM


Yanılmış olmak hiç bir zaman ayıp değildir..Atatürk hayatta iken,onun başarmak istediği devrim atılımlarına karşı direnenleridüşüncelerinden ötürü bugün kınamak aklımızdan geçmez..Bir Rauf Orbay,bir Kazım Karabekir,bir Mehmet Akif,bir Halide Edip toplum yapısında Atatürk'ün giriştiği yenileşme çabalarını,belki ayrı ayrı nedenlerle yersiz,zamansız ya dagereksiz buluyorlardı.Bunlar düşüncelerini gizlememişler,dalkavukluğa sapmamışlar,bir köşeye sinip oturmamışlar,Atatürk'e açıkça ''seninle hemfikir değiliz!!''demişlerdir,diyebilmişlerdir.Bu itibarla Atatürkçü olmadıklarını saklamayan eski devrim muhaliflerini biz bu günde saygıyla anıyoruz.Hepsi de mert,soylu,samimi insanlardı.Fikirleri yüzünden çektikleri halde,onlardan kimi,sonraları yanıldığını kabul etmiş ve hiç bir zorunluğu olmadığı halde,Atatürk'ün ölümünden sonra,bunu gene mertçe itiraftan çekinmemiştir.
Fakat Atatürkçülüğe açıkça karşı çıkmayan,karşı çıkmadığı içinde Atatürkçülük maskesi altında sinsi sinsi Atatürkçülüğü soysuzlaştırmaya çaba gösteren günümüz yobazlarına ne dersiniz? Ölümünden kısa bir süre sonra büyük Türk'ün adını yıpratmak uğrunagöze aldıkları deneme ilkin onları ürküttü.Karşılarında dimdik Atatürk gençliğini bulmuşlardı.Ata'nın ölüsünü de yenemeyeceklerini anladılar.Ödleri koptu,sus pus oldular.Ama çok partili hayata geçildikten sonra bunların yenibir taktiğe başvurduklarını görmekte geçikmedik.Atatürk'ün adına karşı halkın,hem adına,hem eserine karşı da zinde kuvvetlerin beslediği bağlılık duygusunu kıramıyorlar ya o halde Ata'nın adını sihirli bir kalkan gibi ellerine alacaklar ve bu kalkanın ardına sığınarak adım adım hedeflerine doğru yürüyecekler.
Bu hedef,Türkiye'nin yönünü tersine çevirmekti.Ne demekmiş çağdaş uygarlık? Ne demekmiş vicdan özgürlüğü? Ne demekmiş fikir özgürlüğü? Biz tarihine,geleneklerine bağlı,yüzde 99 Müslüman bir ülke değil mi idik? TBMM açılacağı 23 Nisan 1920 günü Hacıbayram'da dua eden Atatürk değil mi idi? Türk gençlerine damarlarındaki asil kana güvenmesini Atatürk hatırlatmamışmıydı? 1924 İzmir İktisat kongresinde yurdumuzun ancak özel sektörle kalkınacağını Atatürk söylememiş miydi? Sonradan devletçiliği '' özel sermayenin yapamayacağını yapmak'' diye tanımlayan gene Atatürk değil miydi?
Böylece büyük kahramanın ömrü boyunca nefret ettiğive bütün gücü ilebizi kurtarmaya çalıştığı dogmacılığı şimdi gericiler onun adına sığınarak yeniden tam anlamıyla hortlattılar. Gericiler bu yolda o kadar ileri gittiler ki bugün ayasofya'nın camiye çevrilmesini isterken bile gözlerimizin içine baka baka ''Atatğürk sağ olsa o da böyle düşünürdü'' demekte hiç bir sakınca görmüyorlar.
Atatürk'ün yüce adını maskara olmaktan kurtarmak için bari biz bu adamlara karşı durmasını bilelim ve göğsümüzü gere gere onlara seslenelim.:Çağdaş uygarlığa sırt çevirmek Atatürkçülükse,biz biz Atatürkçü değiliz. Hayatta en hakiki mürşit ilim değilse biz Atatürkçü değiliz. Vicdan ve fikir özgürlüğü doğruyu aramak,doğruya inanmak,inandığımızı savunmak hakkını bize vermiyorsa biz Atatürkçü değiliz. Ulusal bağımsızlık başkalarının uydusu halinde yaşamak anlamına geliyor ve halkçılık ilkesi halkın bir mutlu azınlık elinde cennet vaadleri ile ömrü-billah sömürülmesi sayılıyorsa biz Atatürkçü değiliz!!!!!
Onlara bunu söyleyelim.bıkmadan usanmadan her gün söyleyelim.Atatürk'le de, Atatürkçülükle de hiç bir ilişkileri olmadığını ispat edene dek söyleyelim.

NADİR NADİ
(cumhuriyet,16 Aralık 1965)

Hiç yorum yok: