CUMHURİYET

YUNAN BAYRAĞINI SAKLAYIP AB BAYRAĞI ALTINDA TOPLANDILAR...
Polatlı sırtlarında durdurulduğunu mu sanıyorsunuz yayılmacının maşası Yunan’ı; İzmir’de denize döküldüklerini mi yoksa; İngiliz’in İstanbul’dan,Fransız’ın Gaziantep’ten,İtalyan’ın Antalya’dan defolup çekip gittiklerini mi sanıyorsunuz?
Hilafet ordularının, Anzavur’un, Şeyh Sait’in yenildiğini mi sanıyorsunuz?
Bastırıldığını mı sanıyorsunuz Koçgiri, Nasturi,Sason,Ağrı,Koçuşağı ve Mutki ayaklanmalarının?
Tunceli, Menemen, Oramar, Zeylan..
İşbirlikçilerin İngiliz savaş gemisine binip gittiğini mi sanıyorsunuz?
Sevr’in yırtılıp atıldığını mı..?
Misyoner okullarının kapatıldığını,Türkleri Hıristiyanlaştırmaktan vazgeçtiklerini mi sanıyorsunuz ?
Ekümenikten vazgeçtiklerini mi,kapitülasyonlardan kurtulduğumuzu mu ?
İngiliz’in,Fransız’ın,Alman’ın adamı olan sadrazamların öldüklerini mi sanıyorsunuz?
Kapatıldıklarını mı sanıyorsunuz tekkelerin,zaviyelerin,medreselerin ?
Devrim yasalarının işlediğini mi ?
Türkleri Avrupa’dan attıktan sonra Anadolu’dan da Asya’nın bozkırlarına atmaktan vazgeçtiklerini mi sanıyorsunuz?
Bu kadar kolay mı sanıyorsunuz dünyanın en güzel topraklarında yaşamayı?

Derin uykudan uyandırdı bizleri bu iktidar..
Türk halkı tilki uykusunda şimdi ve her şeyin farkında onlar;gözlerini on dört açmışlar.
Farkındalar; AB bayrağının bir Yunan bayrağı olduğunun; İngiliz,Fransız ve İtalyan’ın AB bayrağı altında birleşip Haçlı Seferine çıktıklarının da farkındalar; Kurtuluş savaşında yayılmacılara uşaklık eden ayrımcıların ve İslamcıların aynı bayrak altında toplanıp gizli gizli hedeflerine yürüdüklerinin de; Çankaya sırtlarına doğru tırmandıklarının da farkındalar.
Ceplerinde Sevr’i taşıdıklarını da çok iyi biliyoruz..
Özelleştirmenin Atatürk’e ve ulusal devletimize cepheden saldırı olduğunu da biliyoruz.
İhanetin bilgisayarın bir tuşuyla işlendiğini de.
İşgal ordularının karargahında yemek yer gibiyiz ülkemizde; sudan rakıya,sigaradan çakmağa kadar..
İşgal ordularının şirketleri elektronik ortamda işgallerini sürdürüyorlar; beygirin önündeki arpayı, bebeğin elindeki mamayı çalıyorlar bir anda..
Köylünün tarlada eşeğe yüklediği üç seklem buğday eve iki seklem olarak iniyor.
Bilgisayarın bir tuşuna basıp koskoca bir ülkeyi tuş edilebilir duruma getirdi bu iktidar.
Şenlik yapıyorlar Yunan Bayrağını saklayıp AB bayrağını taşıyanlar; daha diyorlar,daha; astsubaydan albaya ,albaydan generale çıkın diyorlar; Askerlerimizin elini kolunu bağlayanlar şimdi de dilini kopartmaya çalışıyorlar.
Boşuna mermi sesi beklemeyin askerler, işgaller sessiz yapılıyor..
Pusu atmayın yollara, saniyede binlerce kilometre hızla gidiyor basılan tuşlar..
Mecliste çıkan yasalara, yabancılara verilen ödünlere bakın, sömürgeleşiyoruz hızla..
Kemal bey aklımıza geliyor, Boğazlıyan kaymakamı şehit Kemal bey; Şemdinli davası aklımıza gelince su yumruk oluyor boğazımızda,yumruğumuzu sıkmaktan kan oturuyor avuçlarımıza, yüreğimiz yarılıyor..
Türkiye’nin öncüleri toplantı üstüne toplantı yapmaya başladılar.Gençler 19 Mayıs’ta, Öncüler 4 Haziran’da Ankara’da Amasya bildirgesini yeniden yayınladılar; hep bir ağızdan yemin ettiler. Büyük önder Atatürk’ün dediği gibi: Geldikleri gibi gidecekler…