Blogda Ara

28.06.2008

Düğün Bitti, Kınayı Ne Yaparsan Yap...2


Düğün Bitti, Kınayı
Ne Yaparsan Yap - II

Aynı başlıklı dünkü yazımızda sözlerinin içinde af olmasa da aftan bahsedilebileceğini yazmıştık ve şair Nefi'nin Tahir Efendi ile ilgili şiirini örnek olarak göstermiştik. Bu gün ise “beni yanlış anladınızlardan” bahsedeceğim. Şemdinli'den bahsedeceğim.

Yanlış anlaşılmak diye bir şey yoktur, anlatamamak veya yanlış anlatmak vardır. Konuştuğuz kelimelerin nasıl anlaşılacağı, onların ne zaman ve nerede söylendiği ile de doğrudan ilgilidir. Hele de siz bir politikacı iseniz bu durum daha da önemlidir. Yani zaman ve mekân sözün anlamını pekiştirir veya değiştirir.

Mehmet Ağar bir laf etti, sonra çıktı “pardon” dedi, beni yanlış anladınız, biz de “düğün bitti kınayı ne yaparsan yap” dedik.

Ondan önce başbakanın ettiği bir laf vardı ki evlere şenlik. Şimdi o da çıktı pardon diyor.

Orhan Pamuk'ta yanlış anlaşıldım demişti, Hırant'da yanlış anlaşıldığını iddia etmiş hatta ceza alırsam bu ülkeyi terk ederim demişti.

Yanlış anlaşılma demişken size Fuzuli ve Ruhi arasında geçen bir konuşmadan, daha doğrusu hesaplaşmadan bahsedeyim. İki şairin oturup kinayeli sohbet ettiği bir gün, Ruhi oturdukları yerin yakınlarına gelen bir köpeği fırsat bilerek; “İt burada Fuzuli” demiş. Aynı hızla aldığı cevap ise; “Vur beline kazmayı çıksın kıçından Ruhi” olmuş.

Aslında farklı bakış açılarından bakılınca her iki şairin sözleri de birçok farklı ve masum anlam taşıyabilir, ancak biz çok iyi biliyoruz ki gerçekte şairler başka şeyleri kastetmişti.

Şimdi yanlış anlaşıldım diyenlere hatırlatırım, işi ülkeyi yönetmek veya yönetime talip olmak olan insanların yanlış anlaşılma ihtimali olan cümleler kurmaması gerekir, hesaplaması gerekir, ağzından çıkanı kulağı duyması gerekir, İnsanları suçlarken sağlam kanıtlara dayanması gerekir çünkü bu ülkede Ruhi de çoktur, Fuzuli de adamı olmadık yerlere sokup çıkarırlar sonra.

Mesela, Şemdinli olayları olur olmaz basına demeçler veren medya kahramanları şimdi neredeler, ne yapıyorlar acep. Çeteyi bulduk diyenler, sonuna kadar gideceğiz diyenler ne yapmaktalar şimdi.

Milletvekili Esat Canan ile başlayıp, KESK, BES, EMEP, HAK-PAR, DİSK, HAK-İŞ, MEMUR SEN ve hatta Türk diş hekimleri birliği de dâhil bir dolu sözüm ona sivil toplum örgütü yargıtayın bu kararı bozmasından sonra şimdi hangi şarkıyı söylemektedirler. Hoş şimdilerde “ af çıkaralım, bu kanı durduralım “ şarkısı çok moda ve onu söylüyorlar ama şarkıyı söylemeye gerek yok zira zaten fiili bir genel af durumu var.

Nasıl mı? Anlatayım;

Kanlı örgütte 8–10 yıl kalmış eli kanlı bir terörist çıkıp geliyor ve ben silahlı eylemlere katılmadım diyor. Sonra yüce Türk adaleti adamın suçsuzluğuna karar veriyor ve adam serbest. En son yaşanan örnek Yılmaz Erdoğan'ın amcasının oğlu, adam 7 yıl bir fiil örgütte kalmış, orada evlenmiş bile, şimdi kalkmış teslim olmuş ve ben hiç silahlı eyleme katılmadım diyerek serbest kalıyor. Ne ala memleket. Kimse bu adama;

“orası babanın çiftliğimi ulan, seni yedi sene yedirip içirip bir de evlendirip yolladılar” diye sormuyor. “Hiçbir silahlı eyleme katılmadan seni orada neden barındırdılar, hiçbir şey yapmadıysan mayın döşeyenlere erketelik de mi yapmadın?”

diye soran yok.

Bu ne şimdi? Genel af değil mi? Sadece adı konmamış a muhteremler, sadece adı eksik.

Biz ne diyoruz peki tüm bunlara karşılık? “Terörle mücadele devam edecek, Türk adaletine teslim olun, falan, filan”. Adamın istediği bu zaten, gelip teslim oluyor, Sonra da elini kolunu sallayarak yürüyüp gidiyor.

Düğün bitmiş beyler, kınayı ne yaparsanız yapın. Düşmanına bile düşmanlık edemeyenden kimseye dost olmaz.

Söz arkasında durmak için söylenir, arkasına saklanmak için değil.

Yoksa bir avuç kınayı en münasip yere yakabilmek için aynanın karşısında pozisyon değiştirmeye devam edersiniz. Yanlış anlaşıldım, bu olmadı bir daha söyleyeyim, ben öyle demek istemedim, kem, küm der durursunuz.

Yazının birincisinde demiştik ama yine tekrar edelim, belki Fuzuli'yi anlamak minik beyinleri biraz zorlayabilir, doğrudan söyleyelim;

“ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ, ANLAMAYANIN KAFASINDA TOKMAĞI KIRSAN AZ”

“VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN”



OKTAY YILDIRIM

17–10–2006

Hiç yorum yok: