Blogda Ara

19.06.2008


Bir erkek için dünyada en zor görev, “iyi bir baba” olmaktır. Anne, sabahtan akşama sevip okşasa da; akşam olunca mutlaka baba sevgisi ister minik yürekler.

Sevgiye ilaveten, koruma-kollama da beklenir. Baba yanında olunca hiçbir şeyden korkulmaz. Halbuki baba da korkar; karanlıktan, havlayan bir köpekten veya ıssız bir yoldan. Ama O, baba olduğu için korktuğunu asla belli etmez, edemez.

Babanın cüzdanındaki para da hiç bitmez mesela. İster zengin olsun, ister fakir; bazen bir ay önceden, bazen sen kahvaltı ederken gidip sana vereceği parayı bulur. Başkaları için belki hiçbir özelliği olmayan bir adamdır. Şam babası, iskele babası gibi bir babadır. Yürürken bile kamburu çıkmış, başı önde yürür. Ama sen öğrendiğin en afili kelimeyi, bu yürüyüşü için söylersin bir akşam üstü: “Baba, çok karizmatik bir yürüyüşün var.” Sıkıysa senin yanında öyle “karizmatik” yürümesin artık o baba.

Anne gibi seni karnında taşımadığı için biraz mahçuptur baba. Anne gibi bağrına basıp süt veremediği için biraz eziktir. Ama ömür boyu kucağında yatabilirsin. Hatta tırnakların batsa da “gık” demez.

Çünkü o “Baba”dır.

Hiç yorum yok: